|
 |
|
SİTEMİ ÇOK BEGENİYORUM.SİZDE BEGENMİŞİNİZDİR?İ?NŞ... |
|
|
|
" Sen bu libas değilsin:
Bil ki oldu rûha ten gûyâ libâs
Bî-libâs ol lâbisi kıl iltibâs "
|
|
|
|
|
|
 |
|
SEVMEK ÖLMEKLE BAŞLAR?:3 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
[1].jpg)
Kalbimin kalbine değişidir şiir
Ne gündüzlere doğmak, ne de gecelerde mahur bir beste olmak. Hiçbirini
istemiyorum. Belki olsa olsa sonbahar yapraklarının hüznüyle kalbine akmak.
Orada yanmak ve tekrar akmak kalbine kalbine.
Hatırlar mısın ‘yoruluyorum’ demiştim. İki kutupta aynı anda güneş aramak
gibi. Yağmurun kokusunda seni kovalamak gibi, ‘yoruluyorum’.
Sen belki sözlerimi içine atmış ve umarsız tavırlarında saklamıştın
hasretini. Onca acıya rağmen nasıl olup ta ‘âh’ etmemiştin, bilen yok.
Artık susuyoruz uzun uzun. ‘konuşurken susma’ nın bu denli marifetli
olduğunu bilmezdim. Ve bilmezdim, seni içimde sakladığım gecenin yanı
başında direncimin bu kadar kolay kırılacağını.
Bu hâli seviyorum. Hâlle birlikte geçmişi ve bütün karartısına/bulanıklığına
rağmen geleceği seviyorum. Çünkü seni seviyorum, vicdansız...
Sen en çok da bu çıkışlarıma sinirleniyorsun belki. Ve ben en çok da bu
öfkende buluyorum kendimi. Hırsında ben kokuyorum, kokumda sen oluyorsun.
Vakit tam da akşamı gösterdiğinde çalıyor kalbimin zili. Akşamları bu kadar
beklemezdim eskiden. En fazla sıcak bir ekmekti derdimin hası. Ama şimdi
senin arayacağını bilmek, seni dinlemek, senin hasretini soluklamak
kablolarda.. İşte bu beni heyecanlandırıyor. İşte bu yüzden gülüm, akşamlar
olmalı. Güneş iyiden iyiye kaybolmalı gökyüzünden. Semâma sen doğmalısın ki
çayımızın demi gelsin.
Şimdi, yürek dolusu gülümsemelerde hasret kokulu sevinçlere doğmak vakti.
“Vakit akşam,
Akşam vakti.”
Senai Demirci
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
#CC0033 |
|
|
|
|
|
 |
|
(Gönülde bin gamım var, bunu gizlemem mümkün değil. |
|
|
|
|
|
|
Bugün benim için ötsün kuşlar,
Ne olur bugün benim için essin rüzgar...
Çiçekler benim için açsın,yağmur benim için yağsın...
Bak şu kalbimin işine, saldı sevdayı başıma,
Bir ateş düştü ki başa tüterim kimseler bilmez!..
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Bir güneş ışığı say güzelliği,üç renkli camdan süzülen...Hani ruh,gönül ve beden camında huzmelenen bir nur de adına...Akşam olunca çekilip güneşe geri gider ya hani ışıklar ve hani göz kapanınca kaybolur ya nurlar...Işığı da,nuru da camsız görmeye alıştır kendini...Yolda kalmamak,cam kırılınca kör olmamak için... Gel artık kardeşim,gülümseyelim ve güzellikleri görelim.Bıçağın ağzına sunulmadan ariyet güzelliklerimiz ve dönülmeyen yolculuklara çıkmadan benliklerimiz,mahşer mahşer yağmalanan imanlarımızda eriyen zamanların surlarını güzelliklerle örelim.Duyarak ve düşünerek,her ikindi güneşinin lirizmi gibi,her dolunay akşamının romantizmi gibi güzelliğe bakalım ibretle ve içimizde büyüsün bütün güzellikler.Seste,biçimde ve boyada hakikatin güzellğine bırakalım kendimizi,Mutlak Güzel'den renk devşirelim..."
*İsKeNDeR PaLa*
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Rüzgâr değiyor alnına.
Az ötede denizi buluyorsun.
Mavi... Sessiz... Derin...
Martı çığlıkları,
Dalga çağıltıları,
Köpük köpük sevinçler...
Maviden yeni bir maviye açılıyor gözlerin.
Gökler uzanıyor ufkun ötesinde.
Ak bulutlar...
Yağmurdan haberin yok daha..." |
|
|
|
|
|
 |
|
Sevgi bir bakış,bir gülüş müydü bazen;bir akış,bir koşuş muydu?!..Sevgi,gönül kumaşında bir nakış mıydı?... *** |
|
|
|
|
|
|
Sonra sustum...Suskunluğumdu artık konuşan hep durmadan..Vuslat vurgunu günlerimin hüzzam sevdalarına kulak verdi yine gönül;öylece kararsız ve yorgun...Derken bir ben kaldım tenhasında gecenin,bir de suskunluğum... |
|
|
|
MSJ YAZMAYI UNUTMAYIN*** 22 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı! |